Göçün 50.yılında etkinlikler düzenlenecek.
2015’de Göçün 50. Yılı etkinlikleri için çalışmalar başlatıldı.
1965 Yılında Kulu’dan toplu olarak ilk İsveç’e gelen grubun ,Göçünün 50. yılına hazırlık çalışmaları İsveç’in başkenti Stockholm’de Selçuk Üniversitesi’nin katkısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Stockholm Büyükelçiliği’nin koordinasyonu, Kulu Belediye Başkanlığı, İsveç Diyanet Vakfı ve İsveç’te faaliyette bulunan Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcilerinin de katılımıyla, “Kulu Tarihi ve Göç Paneli” yapıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Cumhuriyeti Stokholm Büyükelçisi Zergün Korutürk,Göç ile ilgili çok çeşitli tarihler olduğunu ancak İsveç’te göç ile ilgili araştırmalar yaparak göçü kitaplaştıran yazarların verilerine bakıldığında ve aynı zamanda Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ndan da edindikleri bilginin ilk göç (iş göçü) dalgasının 1965 yılında Kulu’dan yapıldığının altını çizdi. Bu bağlamda İsveç ve Türkiye ayaklı koordineli bir çalışma ile etkinlikler düzenlemeyi düşündüklerini söyledi.
Kulu Belediyesi Başkanı Ahmet Yıldız ise; “Göç, lokalde Kulu’nun bir vakasıdır”dedi ve Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü; Kulu’dan İsveç’e göçün 50. Yıl etkinliklerinde yer almak istediklerini ve bu kapsamda İsveç’e gelerek buradaki vatandaşların taleplerine kulak vermeyi, 50. Yılın birlikte organize edilmesi hususunda beklentileri öğrenmek istediklerini ve ne tür katkılar sağlayabileceklerini öğrenme adına İsveç’e geldiklerinin altını çizdi.
Panel’in moderatörlüğünü üstlenen Din ve Sosyal işleri Müşaviri Profesör Adnan Bülent Baloğlu, Bir akademisyen olarak İsveç’teki dört yıllık Müşavirlik döneminde yaptıkları çalışmalar sonucunda bir takım gözlemleri olduğunu ifade eden Baloğlu sözlerine şöyle devam etti;
“Etnik bir göçmen grubu olarak, İsveç’e en erken göç eden bir topluluk olmamıza rağmen niçin hala İsveç siyasetinde, kültüründe, sosyal hayatında, sanatında, sporunda ve aklınıza gelebilecek her türlü konuda niçin arzu ettiğimiz yerde değiliz?” dedi.
Panelin ilk konuşmacısı Prof.Dr. Mustafa Demirci, Kulu’nun Osmanlı’ya dayanan tarihi özelliğinden bahsetti. 500 yıllık köylerin yerleşim ve o yerleşim alanlarında yaşayan aşiretleri hanelerine kadar işleyen Kulu ile ilgili geniş bilgi sundu. Yansıtılan tarihi bilgiler katılımcılar tarafından ilgi ile izlendi.
Prof. Dr. Mustafa Aydın, Göçün getiri ve götürülerini yansıtarak. Dünya’da göç olarak başlayan asimilasyon girişimlerinin zaman içerisinde entegrasyon politikasına dönüşüm sağlaması hususlarında geniş bilgiler aktardı.
Son konuşmacı Doç.Dr. Ertan Özensel, Hoşgörü ve birlikte yaşamak üzerine konuşmasını yapacağını kaydererek , “Kulunun dününü göç belirledi, bugününü göç belirliyor ve muhtemelen yarınını da göç belirleyecek” dedi.
Ertan Özensel, 110 bin civarında Türkiye kökenli vatandaşımızın olduğu ve bunun 40 binini Kulu’luların oluşturduğu bir toplumda eğer sadece bir millet vekilimiz varsa, eğer sendikalarda temsil gücümüz yoksa, eğitim, ekonomi, soysal vb. alanlarda varlığımızdan söz etmemiz mümkün değilse o zaman bunun çok ciddi bir muhasebesi yapılmalıdır şeklinde konuştu.
Sözlerini, Gurbet uzakta değil benim içimde, Anlaşmak için aynı dili değil aynı duyguları paylaşmalıyız diye sonlandırdı.