İsveç Parlamentosu önünde Türkiye’deki gazetecilerin tutuklanması protesto edildi. Mısır Çarşısı davasının sanığı sosylog Pınar Selek’te Stockholm’deki protesto mitingine katılarak göstericilere destek verdi. İsveç Parlamentosunda düzenlenen Türkiye’de basın ve düşünce özgürlüğü konulu seminerde katılan gazeteci, yazar örgütleri temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri,”AB’nin en önemli değerleri arasında yer alan düşünce ve basın özgürlüğü’nün Türkiye’de işlemediğini ve gelişmeleri kaygı verici olarak izlediklerini belirttiler.

 

 

 

 

 

İsveç Parlamentosu önünde bir grup Türk, Türkiye’de gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklanarak hapise konmalarını protesto etti. Mısır Çarşısı davasının sanığı Pınar Selek’te, İsveç’e gelerek İsveç Parlamentosu önündeki gösteriye katıldı ve Türkiye’deki gazetecilerin tutuklanarak hapise konmalarını konu alan fotoğrafları elinde tutarak göstericilere destek verdi. Daha sonra da İsveç basın yayın ve pen kulübü temsilcilerinin katıldığı seminerde, Türkiye’deki basın ve düşünce özgürlüğündeki gelişmeleri kaygı verici bir şekilde izlendiği ve son yıllarda reformcu yaklaşım sergileyen Türkiye’ye bu yaklaşımları bağdaştırmada zorlandıkları belirtildi.

 

Türkiye’de yargıya güven yok

 

Mısır Çarşısı davasının sanığı Pınar Selek’te katıldığı seminerlerde, Türkiye’nin dünyada tutuklanan gazeteciler açısından bugün dünya birincisi olduğunu söyledi. Türkiye’de uygulamaya konan terörle mücadele yasasının, nereye çekilirse oraya uzayan bir yasa niteliğinde olduğunu belirterek, bu yasanın düşünce özgürlüğünün önünde önemli bir engel olarak değerlendirdi. Türkiye’de gazetecilerin, baskılar, tehditler, gözaltılar ve infaz edilerek korkutulduğunu belirten Pınar Selek,”Türkiye’deki AKP iktidarı bir umut veriyor, bir umutsuzluk veriyor.Türkiye kendi kendiyle çarpışıyor.Türkiye insanlar yargıya güvenle bakmıyor”dedi.

 

İsveçliler kaygılı

 

İsveç Parlamentosu’nda ise hem gazeteciler, yazarlar ve siyasiler Türkiye’deki gazeteci tutuklamalarına tepki gösterip, Türkiye’de demokrasiye ve insan haklarına aykırı tutum ve davranışın, Türkiye’ye AB üyelikten uzaklaştırcı adımlar olarak değerlendirdiler. İki aşamaları seminerde Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König, İsveç Yazarlar Birliği Başkanı Mats Söderlund, Pen kulübü Başkanı Ola Larsmach, Sınır Tanımayan Gazeteciler Başkanı Jesper Bengtsson, siyasiler olarak ise Yeşiller Partisi milletvekili Valter Matt, Halk Partisi milletvekili Fredrik Malm ve Sosyal Demokrat Parti milletvekili Helene Petersson, Türkiye’de özellikle basına yönelik tutuklamalar karşısında önümüzdeki günlerde, bu gazetecilerin davalarını izlemek için İsveç’ten hem siyasi hem de gazete örgütlerinin temsilcilerini mahkemeleri izlemek için Türkiye’ye gideceklerini söylediler.

 

Sözde düşünce özgürlüğü olmaz

 

Dünyada bugün gazetecilerin en fazla hapiste olduğu ülke sıralamasında, Türkiye’nin son tutuklamalar ile öne geçtiğini belirten konuşmacılar, AKP iktidarıyla başlayan hukuk mücadelesinde özellikle gazetecilere yönelik baskılarının artmasının, Avrupa’nın en önem verdiği basın ve düşünce özgürlüğü ihlalleri açısından Türkiye’ye yönelik düşünceleri bir anda değiştirdiğini söylediler. Konuşmacılar, Türkiye’nin siyasi olarak zor bir dönemden geçtiğini ve AKP iktidarının yaptığı reformlar ile olumlu not alırken, uygulamada yaşananların birbiriyle pekişmediğini belirterek,”Sözde düşünce özgürlüğü olmaz. Günlük yaşamda da bunun yaşama geçirilmesi gerekir”mesajları gönderdiler. Konuşmacılar, İsveç’te düşünce özgürlüğünün tam oturduğu için insanların düşüncelerini istediği gibi söylediklerine dikkat çektiler. Konuşmacılar, Türkiye’deki düşünce özgürlüklerini engelleyici yasal çok sayıda paragrafların bulunduğu için sorunların ortaya çıktığını da söylediler. Konuşmacılar, AB’e aday ülke konumundaki Türkiye’de yaşanan bu sancıların tam üyelik sürecine kadar tamamen ortadan kalkması gerektiğini aksi takdirde bu koşullardaki Türkiye’nin AB’e üyeliğini zorlaştıracağına dikkat çektiler.