İsveç’e göçün 50.yılı seminerle kutlandı.
Kulu Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve Din hizmetleri Müşavirliğinin ortaklaşa düzenlediği seminerde. Göçün 50. Yılı ve İsveç – Türkiye ilişkileri masaya yatırıldı.
Seminerin başında Atatürk’ün anısına bir dakika saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal Marşının okunmasının ardından Fitja Cami imamınca İsveç’e göç edip yaşanılan 50 yıl içinde kaybedilenlerin anısına kuran okundu.
Açılış konuşmalarının ardından seminere katılan Kulu Belediye başkanı, Kulu Kaymakamı, İslam federasyonu Başkanı Tahir Akan, Türkiye Cumhuriyeti Stokholm Büyükelçisi ve Stokholm Din Hizmetleri Müşaviri kısa konuşmalar yaptılar.
Seminere konuşmacı olarak katılan İsveç Fahri Konsolosu Erdal Akdeve’nin sunduğu istatistik bilgiler ilgi ile izlendi. Ardından söz alan eski din Hizmetleri Müşaviri Prof.Dr. Bülent BALOĞLU, Göçmen Dindarlığı konulu konuşmasında; ‘’Göçmen grupları gittikleri yerlerde öncelikle dinin kutsal gördüğü yapıları oluşturmuşlardır. Dedi. İlk bölümün son konuşmacısı Prof. Dr. Bülent ARI ise,Demirbaş Şarl ve Osmanlı-İsveç Diplomatik ilişkileri konulu sunum yaptı.
Toplantının ikinci bölümü, Haydar Akan’ın sunumu ile başlandı. İsveç’e göçün gelişimini dile getirirken bazı bölümlerde duygusal anlar yaşadı. Özellikle; ‘’Yıllarca çalıştıkları Restauranlarda bir yemek yeme imkanı bile bulamadan bu dünyadan göçtüler’’ dedikten sonra sesi titredi. 50. Yılın anılmasında meydana çıkan dağınıklık konusunda yaşananlara sitemlerini dile getirdi. Bu bölümde söz alan Prof. Dr. Kadir CANATAN, Avrupa'da Göç Algısı ve Göç Politikaları konusunda sunduğu istatistiki bilgiler ve verdiği örnekler heyecan uyandırdı izleyenler arasında. Doç. Dr. Ertan Özensel, Farklılıklar ve Birlikte Yaşamak konusunda yaptığı sunumda verdiği örnek ; ‘’Sicim tek başına güçsüzdür ama sicimlerden oluşan Halat çok güçlüdür. Bizde farlılıklarımızla güçlü olmayı becerebilmeyiz.’’ Şeklinde vurgu yaptı. Son konuşmacı Prof. Dr. Mustafa DEMİRCİ, En Eski Kaynaklar Işığında Ortaçağda Vikingler ile Türkler-İslam Dünyası Arasındaki İlişkiler konusunu işlerken çokm iddilı tarihçilerin tesbitlerini dile getirdi;’’İsveçlilerle Türklerin aynı soyadan geldiğini iddia eden tarihçiler bulunduğunu’’ Kaydetti.